Pamukkale Travertenleri ve Gezilecek Yerler


Pamukkale Travertenleri Nerede?

Pamukkale Travertenleri, Türkiye'nin Ege Bölgesi'nde bulunan Denizli il merkezine yaklaşık 18 kilometre uzaklıktadır. Pamukkale ilçesi sınırları içerisinde yer alır. 

Ülkemizin dünya çapında en çok tanınan yerlerinden biri Pamukkale’dir. Ülkemize gelen turistlerin büyük bir çoğunluğu İstanbul, Pamukkale ve Kapadokya üçgeninde vakit geçirmektedir. Böylesine kıymetli bir değer ise mutlaka ziyaret edilmelidir. Siz de henüz Pamukkale’ye gitmediyseniz yazımızda bilmeniz gereken şeyleri öğrenmiş olacaksınız.

Pamukkale Travertenlerine Nasıl Gidilir?

Pamukkale, Türkiye'nin Ege Bölgesi'nde, Denizli iline bağlı bir belde. İzmir ve Antalya gibi büyük turistik şehirlere yakın bir konumda bulunur. İstanbul'dan arabayla yaklaşık 6 saat, Ankara'dan ise yaklaşık 5 saatlik bir yolculukla ulaşabilirsiniz. Ulaşım kolaylığı ve eşsiz manzarası, Pamukkale'yi Türkiye'deki ve dünya genelindeki gezginler için popüler bir durak noktası haline getiriyor.

Pamukkale’ye Ne Zaman Gitmeli?

Pamukkale Travertenleri, yılın her dönemi ziyaret edilebilir ancak ilkbahar ve sonbahar ayları en ideal dönemlerdir. Yaz aylarında yüksek sıcaklıklar nedeniyle sabah erken veya akşamüstü saatleri tercih edilebilir.

Pamukkale Travertenleri Giriş Ücreti ve Çalışma Saatleri

Pamukkale’nin 3 adet girişi vardır. Bu girişlerin 2 tanesi antik kent bir tanesi ise traverten girişidir. Tarihi kısımlar önemli değil travertenleri görecek kadar vaktiniz var ise şehir merkezinden gelen yol üzerindeki ana girişe gitmeniz gerekiyor. Bu bölgede otopark sıkıntısı olduğunu bilerek gelmeniz gerekiyor. Bu noktaya kadar toplu taşıma ile de gelebiliyorsunuz. Ana giriş kısmı en yoğun kapıdır. Özellikle yaz dönemi yaklaşık 45 dakika sıra bekleme ihtimaliniz bulunuyor. Giriş için ise bilet almanız veya müzekart almanız gerekiyor. 

Pamukkale Travertenleri yaz sezonunda (Nisan-Ekim) 08:00-21:00, kış sezonunda (Kasım-Mart) ise 08:00-17:00 saatleri arasında ziyarete açıktır.

Pamukkale Travertenleri’nde Müze Kart Geçerli Mi?

Evet, Müze Kart sahipleri Pamukkale Travertenleri'ne ücretsiz giriş yapabilirler.

Pamukkale Travertenleri Giriş Ücreti

Müze Kartı olmayan ziyaretçiler için güncel giriş ücreti için resmi turizm siteleri veya gişelerden bilgi alınmalıdır.

Pamukkale Travertenleri Nasıl Oluştu?

Pamukkale Travertenleri, binlerce yıllık jeolojik süreçler sonucunda oluşmuştur. Yer altından çıkan termal suyun içerisinde bol miktarda bulunan kalsiyum karbonat, yüzeye çıktığında oksijen ile temas ederek sertleşmeye başlar. Bu süreçte çökelmeler yaşanarak travertenler oluşur. Zaman içinde katmanlar halinde biriken bu kalsiyum karbonat tabakaları, eşsiz güzellikteki beyaz terasları meydana getirir. Bu doğal oluşum, termal suların akışıyla sürekli yenilenmeye devam eder.

Travertenler Dünyanın Her Yerinden Turist Çekiyor

Pamukkale, benzersiz doğal güzelliğiyle her yıl dünyanın dört bir yanından binlerce turist tarafından ziyaret edilmektedir. Bu bölge uluslararası alanda Türkiye’nin en bilinen turizm destinasyonlarından biridir.

UNESCO Tarafından Koruma Altına Alınan Muhteşem Bir Doğa Harikası

Pamukkale Travertenleri, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer almaktadır. Bu sayede korunarak gelecek nesillere aktarılmaktadır.

Pamukkale Tarihin Her Döneminde Bir Merkez Olmuş

Pamukkale, antik dönemden günümüze kadar sağlık ve turizm açısından önemli bir merkez olmuştur. Bölgede yer alan Hierapolis Antik Kenti, Roma döneminde sağlık merkezi olarak ün kazanmıştır. Termal suların şifalı olduğuna inanılan bölgede antik çağlardan itibaren birçok hamam, tapınak ve hastane yapılmıştır.

Hierapolis Antik Kenti

Hierapolis kentini travertenlerden başlayarak gezerseniz karşınıza gelecek ilk nokta Arkeoloji müzesi olacaktır. Bu müze girişinde ilk aldığını bilet geçerlidir. İçerisinde şehirden çıkan en önemli eserler sergilenmektedir. Kentin batı girişinden girerseniz de karşınıza ilk olarak antik giriş kapısı ve lahitlerin bulunduğu nekropol alanı gelmektedir. Şehrin doğu girişinde ilk olarak şehir surları ile karşılaşırsınız. Bu girişlerin hepsi antik havuzda birleşmektedir. 

Hierapolis, M.Ö. 2. yüzyılda Bergama Kralı II. Eumenes tarafından kurulmuştur. Kent, Roma ve Bizans dönemlerinde önemli bir sağlık ve termal merkez olmuştur. Bugün hala kalıntılarını görebileceğiniz tiyatro, nekropol, hamamlar ve tapınaklar, tarihe yolculuk yapmak isteyen ziyaretçilere büyüleyici bir deneyim sunmaktadır.

Antik kent içerisinde gezebileceğiniz birçok nokta mevcut. Kentin ilk kuruluş tarihi M.Ö. 2. yüzyıla dayanıyor. Bugün ayakta olan kısım ise M.S. 60 yılında büyük bir bölümü yıkılmış olan şehirden sonra yapılmış olan yapılardır. Şehirdeki yaşam uzun bir süre Roma etkisiyle devam etmiş ve sonrasında Selçukluların eline geçmiştir. 14. yüzyılda ise yaşanan büyük depremden sonra terk edilmiştir. Bugün hala ayakta duran en görkemli yapısı ise tiyatrodur. 

Pamukkale Antik Havuzda Yüzmeyi İhmal Etmeyin

Pamukkale'ye geldiğinizde göz alıcı beyaz travertenlerden önce Antik Hierapolis Şehri sizi karşılar. Roma İmparatorluğu zamanından kalma bu antik kentin kalıntıları arasında dolaşırken kendinizi bir zaman yolculuğuna çıkmış gibi hissedeceksiniz.

Travertenler ise Pamukkale'nin sembolüdür. Bu eşsiz oluşumlar, yeraltından çıkan sıcak suların buharlaşmasıyla oluşur ve adını bembeyaz görüntüsünden alır. Yürüyüş yaparken çıplak ayakla travertenlerin üzerinde yürümek zorunlu olduğunu unutmayın. Bu eşsiz deneyim sizleri bekliyor.

Bir diğer önemli durak noktası ise Kleopatra Havuzu'dur. Bu antik havuz, sıcak su kaynakları ile beslenir ve suyunun şifalı olduğuna inanılır. Mitolojiye göre, bu havuz Kleopatra'nın gençliğini korumasını sağlamıştır. Belki biraz pahalı olabilir ama içinde antik döneme ait sütun ve heykel parçalarının bulunduğu bu şifalı suda yüzme deneyimi kaçırılmamalıdır.

Pamukkale Antik Havuz Giriş Ücretleri

Antik Havuz’a giriş, traverten giriş ücretinden bağımsızdır. Güncel fiyatlar için giriş noktasından bilgi almanız önerilir.

Geziniz Sırasında Golf Arabası ve Scooter Kiralayabilirsiniz

Pamukkale bölgesinde ulaşımı kolaylaştırmak için golf arabaları veya elektrikli scooter kiralama seçenekleri bulunmaktadır. Böylece daha geniş bir alanı daha kısa sürede gezebilirsiniz.

Pamukkale Travertenleri Civarında Gezilmesi Gereken Yerler

  • Laodikeia Antik Kenti: Tarihi kalıntıları ile ünlü olan bu antik kent, Denizli merkezine yaklaşık 6 km mesafededir.

  • Hierapolis Antik Kenti: Pamukkale’nin hemen yanında bulunan bu antik kent, tiyatrosu, nekropolü ve antik yollarıyla görülmeye değerdir.

  • Karahayıt Kaplıcaları: Kırmızı renkteki şifalı termal suları ve çamur banyolarıyla ünlüdür.

Pamukkale Travertenleri Civarında Yapılacak Aktiviteler

Denizli’yi Kuş Bakışı İzleyin: Microlight

Microlight uçuşlarıyla Pamukkale ve Denizli’yi gökyüzünden izleyebilirsiniz. Eşsiz manzaralar eşliğinde unutulmaz bir deneyim sunar.

Yamaç Paraşütü Yapabilirsiniz

Pamukkale tepelerinden atlayış yapan yamaç paraşütü ile adrenalin dolu dakikalar yaşayabilirsiniz.

Doğa Yürüyüşlerine Katılın

Travertenlerin çevresindeki doğal parkurlarda yürüyüş yaparak, doğanın tadını çıkarabilirsiniz.

Denizli’de Alışveriş Yapmayı İhmal Etmeyin

Denizli'nin ünlü tekstil ürünleri, yöresel dokumalar ve havluları başta olmak üzere çeşitli hediyelik eşyaları şehir merkezindeki mağazalardan satın alabilirsiniz.

Gezgin Gözüyle Pamukkale

Pamukkale, doğa ve tarih tutkunları için kaçırılmaması gereken bir yer. Antik Hierapolis'in kalıntıları arasında yürüyüş yaparak tarihle baş başa kalabilir, travertenlerin üzerinde yürüyerek muhteşem manzaranın tadını çıkarabilirsiniz. Bir yandan da Kleopatra Havuzu'nda şifalı suların keyfini sürebilirsiniz.

Pamukkale'nin travertenlerini gezerken, doğanın bu eşsiz güzelliğini korumak için bazı kurallara uymanız gerektiğini unutmayın. Özellikle çıplak ayakla dolaşma kuralı, travertenlerin zarar görmemesi için oldukça önemli.

Ayrıca Pamukkale'ye geliyorsanız, yanınızda bir şapka, güneş kremi ve su şişesi bulundurmanızda fayda var. Özellikle yaz aylarında hava oldukça sıcak olabilir. Unutmayın, iyi bir gezgin, her zaman hazırlıklıdır!

Bölgeye geldiğinizde yöresel lezzetleri tatmayı da ihmal etmeyin. Denizli'nin meşhur pek çok yöresel yemeği, damak zevkinizi şenlendirecek.

Pamukkale, Türkiye'nin ve dünyanın dört bir yanından gelen gezginlerin, tarih ve doğa aşığı olanların mutlaka ziyaret etmesi gereken bir yer. Burası, tarihin, doğanın ve kültürün bir arada yaşandığı, şifalı suların insanları rahatlattığı, mavi gökyüzünün altında beyaz travertenlerin dans ettiği, ziyaretçilerine unutulmaz anılar bırakan bir cennet köşesi. Bir sonraki seyahatinizde Pamukkale'yi listenize eklemeyi unutmayın!

Karahayıt: Pamukkale'ye Komşu Bir Şifa Kaynağı

Pamukkale'ye gelmişken, Denizli'nin başka bir cennet köşesini, Karahayıt'ı ziyaret etmeyi de düşünebilirsiniz. Pamukkale'ye sadece 5 kilometre mesafede olan bu kasaba, özellikle termal turizmiyle bilinir.

Karahayıt, termal su kaynakları ile ünlüdür ve bu sular, içerdikleri mineraller nedeniyle birçok sağlık sorununa iyi geldiği düşünülür. Özellikle cilt hastalıkları, romatizmal hastalıklar ve sindirim sistemi rahatsızlıklarına karşı etkili olduğuna inanılan bu sular, yerli ve yabancı birçok ziyaretçiyi buraya çeker.

Karahayıt'taki termal suların özelliği, kırmızımsı bir renkte olmalarıdır. Bu renk, suyun içerisinde bulunan yüksek orandaki demir ve diğer minerallerden kaynaklanır. Bu yüzden buraya "Kızıl Su" da denir. Bu sıcak su havuzları, doğal çamur banyoları ile de birlikte, kendinizi yenilenmiş ve rahatlamış hissetmeniz için harika bir fırsat sunar.

Bunun yanı sıra Karahayıt'ta, çevresi pinarlar ve yeşil alanlarla kaplı olan St. Philippe Martyrion Kilisesi'ni de ziyaret edebilirsiniz. Bu Bizans dönemi kilisesi, Hristiyanlığın önemli kutsal mekanlarından biri olarak kabul edilir.

Gezginler için bir diğer önerimiz ise Karahayıt çevresindeki piknik alanları. Sıcak su havuzlarının keyfini çıkardıktan sonra aileniz veya arkadaşlarınızla birlikte bu alanlarda piknik yapabilir, doğanın keyfini çıkarabilirsiniz.

Kısacası, Pamukkale'ye yaptığınız gezinin bir parçası olarak Karahayıt'ı da ziyaret etmeyi düşünebilirsiniz. Doğal güzelliklerinin yanı sıra, sağlık veren termal suları, tarih kokan kilisesi ve keyifli piknik alanlarıyla Karahayıt, gezinizi daha da zenginleştirecektir.