Datça Hakkında Bilmeniz Gerekenler
DATÇA
Datça’yı en iyi anlatan iki söz söylenmiştir. Bunlardan bir tanesi ünlü gezgin tarihçi Strabon’un “Tanrı yarattığı kulunun uzun ömürlü olmasını isterse, Datça Yarımadası’na bırakır.” diğer söz ise Datçalıların “ acelen varsa ne işin var Datça’da” sözleridir. Bu sözlerin üzerine aşağı yukarı Datça’nın ortamını anlamış olduğunuzu düşünüp bu bölgenin nasıl gezileceğine bakalım.
DATÇA’YA NASIL GİDİLİR?
Datça. Muğla’nın en güzel ilçelerinden biridir. Muğla’nın en uzak köşesi olan Datça’ya gitmek gerçekten de oldukça zaman almakta. Hangi yolla giderseniz gidin Muğla’daki en uzak nokta burasıdır. Bu sebeple de buraya gittiğinizde acele etmemeniz gerekmekte. Gitmek zaman aldığı için ilk ulaştığınız gün dinlenme planı da yapmalısınız. Datça ilçe merkezi Dalaman havalimanına 2.5 saat , Milas-Bodrum havalimanına 3 saat uzaklıktadır.
.jpeg)
DATÇA’DA GEZİLECEK YERLER
ESKİ DATÇA VE MERKEZ
Datça’yı gezmeye başladığınızda aslolan gezi kısmı birbirinden bakir olan koylar olsa da ilk günün yorgunluğunun üzerine Eski Datça’yı gezip sahil çevresinde de güzel bir akşam yemeği yemenizi tavsiye ediyoruz. Şehre geldiğinizde karşınıza gelen ilk kısım Eski Datça oluyor. Kısa boylu evlerini butik dükkanların ve arnavut kaldırımlı sokakların içinde huzurlu bir gezi başlıyor. Asma ve begonvillerle dolu Eski Datça’nın sıcak karşılamasından sonra aşağı doğru devam ettiğinizde Datça’nın merkezine ve deniz kıyısına ulaşıyorsunuz. Datça şehir merkezi Eski Datça’dan sonra sizlere aşırı derecede betonarme gelebilir. Fakat akşam vakti limandan kumluk koyu boyunca uzanan kısımda deniz kıyısında rengarenk ışıklı restoranların arasından bir yürüyüş yapmak oldukça keyifli gelecektir.
KOYLAR
Datça’nın girintili çıkıntılı yapısı özellikle güneye bakan kıyılarında birçok koya ev sahipliği yapıyor. Bu koylara gidişler ise hiç de kolay değil. Bu koyları bir günde geze geze görebilir en sevdiğinizde yüzmek için mola verebilirsiniz. Bu koylar içerisinde bir çoğunda işletme bulunmamakta. Gittiğinizde göreceğiniz yerlerin çoğu sadece yüzmek için olduğu için yanınızda gün içerisinde yiyip, içebileceğiniz şeyleri taşımanız gerekiyor.
Gidebileceğiniz en güzel koylar Datça merkezinin batısında kalan Mesudiye ve Palamutbükü çevresinde yer alıyorlar. Doğudan batıya doğru sıralamamız gerekirse Hayıtbükü, Ovabükü, Kurubük Palamutbükü en popüler olanlarıdır. Bunlar arasında Ovabükü ve Palamutbükü dışındakiler tamamen bakir koylardır fakat bu koylara aracınızla ulaşabiliyorsunuz. Eğer bu koylarda konaklamak isterseniz de yine Ovabükü veya Palamutbükünde bulunan konaklama imkanlarını tercih edebilirsiniz.
KNİDOS ANTİK KENTİ
Knidos Datça bölgesinin en büyülü noktalarından biri olarak göze çarpıyor. Datça yarımadasının en sonunda yer alan bu Karia şehri, döneminin en önemli liman şehirlerinden biriymiş. Burnun iki yakasında da ayrı limanları olması tüm akıntıların ona çıktığının mesajını veriyormuş. Bu nokta aynı zamanda da Akdeniz ile Ege'nin kesiştiği noktadır.
Yolu takip ettiğinizde gelebildiğiniz son nokta gişeye çıkmakta. Giriş ücreti olarak son fiyat 17.5 lira idi ve müzekartınızla da ücretsiz giriş yapabilmektesiniz. Buradan sonra devam ettiğinizde Knidosun merkezine ulaşıyorsunuz. Buradan sonra gezinize bu büyük şehirde 3 istikamette devam edebiliyorsunuz. Merkezden kuzeydoğuya çıkarsanız Küçük tiyatroyu, Symmachos Heroon’unu, Dionisos Tapınağını ve Stoa’yı göreceksiniz. Batı yönünden devam ederseniz de güneş saatini, Korinth Tapınağını, Apollon kutsal alanını, Propylon anıtsal girişini ve batı limanını göreceksiniz.
Güneye doğru devam ederseniz karşınıza ilk olarak alanın içerisinde bulunan restoran karşınıza çıkacak. Bu restoranın yanından yarımadaya doğru yürüdüğünüzde sağınızdaki sahilin üzerinden yukarı çıkarak Knidos Fenerine ulaşabiliyorsunuz.
KNİDOS TARİHSEL ÖNEMİ
Knidos’taki ilk yerleşim izleri M.Ö. 2000 yılına kadar dayanıyor olsa da bugün izlerini gördüğümüz şehir Karia ve Dorların döneminde yaşanmış. Bölgede ada ile ana kara arası doldurularak inşa edilen iki limandan kuzeyde olanı askeri amaçlı, güneyde olanı ise ticari amaçla kullanılmış. Bölgenin çevresindeki liman kentleri ile de derin ticaret bağları olduğundan şehirde sosyal hayat oldukça aktifmiş. Bu sebeple şehirde biri 20.000 diğeri ise 5000 kapasiteli iki tiyatro kurulmuş. Şehrin en karakteristik eseri olan Praxiteles’in “Çıplak Afrodit” heykeli ise dünyanın ilk çıplak heykel çalışması olarak tarihe geçmiş. Bu heykel ise 19. yüzyıl sonlarında bölgeye gelmeye başlayan Avrupalılar tarafından çalınarak götürülmüştür. Bölgedeki birçok eserinde kaderi aynıdır.
DATÇA’DAKİ İMKANLAR
Datça’da konaklama için en iyi alternatifler ilçe merkezi dışında, Mesudiye ve Palamutbükü’ndeki tesislerdir. Bu bölgelerdeki otellerin çoğu butik otel ve pansiyon konseptlidir. İlçedeki ulaşım imkanları ise oldukça sınırlıdır. Gün içerisinde her 1.5 saatte bir Marmaris’ten kalkan dolmuşlar bulunmaktadır. Bunların dışındaki tüm ihtiyaçlarınız için Datça merkezinde bir işletme bulabilmektesiniz. Eğer bölgede aktivite yapmak isterseniz de Datça limanından tekne turları kalkmaktadır.
.png)
