Bled Gölü 45€ Ücretsiz
Postojna Mağarası 55€ Ücretsiz
Plitvice Ulusal Parkı 70€ Ücretsiz
Trogir Turu 30€ Ücretsiz
Sibernik turu 30€ Ücretsiz
Hvar Adası turu 70€ Ücretsiz
Makarska Turu 40€ Ücretsiz
Gezimize İstanbul Havalimanı Dış Hatlar Gidiş Terminalinde saat 04.00’de başlıyoruz. Bilet, bagaj ve pasaport işlemlerinin ardından Türk Hava Yollarının TK1061 sefer sayılı uçuşu ile saat 07.15’de Ljubljana Havalimanına hareket. Lubljana’ya varışın ardından doğa harikası, sosyal medyada fotoğraflarını görüp iç çektiğimiz “Keşke ben de bir gün orada olsam ” diyeceğimiz Slovenya’nın Bled Gölü’ne hareket ediyoruz. Gölün yüzeyinden 100 metre yükseklikte sarp kayalıklar üzerine konumlanmış Orta Çağ stili mimarisiyle görenleri büyüleyen kalesi, gölün tam ortasında 17. yüzyıla ait Barok tarzda inşa edilmiş ihtişamlı kilisesi görüldükten sonra sizleri huzuru iliklerinize kadar hissedeceğiniz Bled Gölünde serbest bırakıyoruz. Arzu ederseniz 'pletna' adı verilen teknelerle gölü gezebilir, Kalenin ( girişi ücretli) cafesinden Bled Gölünün muhteşem manzarasını kuş bakışı izleyebilir, olağanüstü keyifli göl kıyısında tam tur yürüyüş yapabilir veya göle en yakın cafelerde hoşça vakit geçirebilirisiniz Bled Gölü gezimiz sonrası Avrupa’nın en yeşil şehri seçilen Ljubljana’ya hareket ediyor ve şehir turumuza başlıyoruz. İçinden nehir geçen diğer şehirler gibi Ljubljana da bir köprüler şehri. Eski dönemde ayakkabıcıların ürünlerini sergiledikleri şehrin merkezindeki Kunduracılar Köprüsü, şehrin kalbinin attığı Üçlü Köprü, rengarenk aşk kilitleriyle süslü Kasap Köprüsü ile şehrin ve Slovenya bayrağının sembolü olan Ejderhalar Köprüsü, oldukça renkli ve akşamları cıvıl cıvıl olan Ljubljana’nın kalbinin attığı Preseren ve Kongresni Meydanı, duvarları grafitili ile dolu, sokaklarında eski ayakkabıların sarkıtıldığı, vakit geçirmesi inanılmaz keyifli Trubarjeva Caddesi görülecek yerler arasındadır. Şehir gezimiz sonrası sizleri canlı, hareketli bir o kadar keyifli Ljubljana merkezinde serbest bırakıyoruz, serbest zamanın ardından otelimize transfer. Geceleme Otelimizde
Sabah kahvaltısının ardından sizleri kendisine hayran bırakacak ve şaşırtacak Unesco tarafından koruma altına alınmış, dünyanın en uzun yeraltı mağarası Postojna mağarasına gidiyoruz. Belli bir kısmına trenle gidilen mağarada rehber eşliğinde sarkık ve dikiklerin arasında yapacağınız yürüyüşle bu doğa harikasının etkileyiciliğine hayran kalacaksınız. Postojna mağarası gezimiz sonrasında Hırvatistan'ın Istria Yarımadası kıyısındaki Hırvatistan’ın en güzel sahil beldesi Opatija’ya hareket ediyoruz. Özellikle palmiyelerin muhteşem görüntüsü karşısında etkileneceğiniz çok farklı ve güzel Opotija gezimizde harika Adriyatik Denizi manzarasının tadını çıkacağınız Lungomare yürüyüş yolu, Kentin ana sembollerinden birçok romantik hikaye ve efsaneyle örtülü ’Martılı Kız’ heykeli, 15. yüzyıldan kalma güzel St. James Kilisesi, dünyanın birçok yerinden gelen yüzlerce bitki türüyle Opatija’nın en güzel parkı Angiolina Park, gezdikden sonra Otelimize yerleşme. Serbest zaman. Serbest zamanınızda zümrüt suyu, mavi bayraklı şehrin en çok ziyaret edilen yerel plajı Satina da denize girebilir. Panoramik manzarasıyla da dikkat çeken Opatija Marina da vakit geçirebilir, huzur ve sükunet bulmak için güzel manzaralar ve hoş atmosfere sahip deniz kıyısında çok keyifli bir gezintiye çıkabilirsiniz. Geceleme Otelimizde
Sabah kahvaltısının ardından ilk durağımız Hırvatistan’ın en büyük üçüncü kenti ve ülkenin en büyük limanına sahip Rijeka. Kentin ana caddesi Korso da yapacağımız yürüyüş sonrası Hırvatistan’nın eşsiz doğa harikası yılda 2 milyon kişi tarafınan ziyaret edilen Plitvice Milli Parkına hareket ediyoruz. Doğaseverler için UNESCO Kültür Mirasları listesinde muhteşem bir milli park. Turkuaz renkli, irili ufaklı 16 adet göl, göl çevresinde çok çeşitli hayvan ve kuş türleri, aralarda nefes kesici güzellikleriyle şelaleler, ağaçtan yapılmış doğal yürüyüş patikalarında yemyeşil, ormanlık alanda gezerken birbirinize "cennet herhalde böyle bir yerdir" diyecek doyumsuz güzelliklere şahit olacaksınız. Neredeyse tam gün geçireceğimiz kelimelerle anlatılamayacak kadar etkileyici Plitvice milli parkı güzelliklerinden ayrılarak bölgedeki otelimize yerleşme. Geceleme Otelimizde
Sabah kahvaltısından sonrası Alfred Hitchcock, “Dünyadaki en güzel gün batımı Zadar sahilinden seyredilebilir.” dediği Zadar’a hareket ediyoruz., Manzaranın güzelliği, sonu gelmeyen yemyeşil doğanın içinde yapacağımız yolculuk sonrası öğle saatlerinde Zadar’a varıyoruz. Şehrin ana meydanı Narodni Trg, 19. yüzyıldan kalma Zadar Saat Kulesi, M.S. 3. yüzyıla kadar uzanan döneme ait kalıntıları barındıran Roman Forum bölgesi gezilip verilecek serbest zaman sonrası olağanüstü gün batımı manzarası için sahilde buluşuyoruz. Zadar’ı çok önemli kılan iki yapı 2005'te Hırvat mimar Nikola Baši tarafından yapılan 70 metre uzunluğundaki mermer basamakların altına yerleştirilen farklı çap ve uzunluktaki 35 tane tüp sayesinde deniz dalgaları ve rüzgarın sesini doğal bir orkestraya çeviren Sea Organ” (Dalgaların Orgu) gün batımı sonrası solar panellerin gündüz depoladığı güneş enerjisini akşam ışık oyununa çeviren büyük etkileyici muhteşem görsel şölen Greeting to the Sun hayranlıkla izleyeyeceksiniz. .Gün batımı sonrası otelimize yerleşme
Sabah kahvaltısından sonra dantel gibi görünen kayalara oyulmuş Dalmaçya Kıyılarının üçüncü büyük kenti bir Orta Çağ kasabası Sibernik. 15. yüzyıldan kalma tarihi yapıları ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Rönesans ve Gotik mimarinin muhteşem bir karışımı tarihi Sveti Jakov Katedrali şehrin en önemli yapısı. Hırvat kültürünün bütün özelliklerini bulabileceğiniz eski şehrin son derece şirin ve renkli dar sokaklarında gezintimizi yaparak Sibernik den ayrılıp ağaçlar ve denize bir dantel gibi uzanan küçük güzel kasabalardan geçerek 2.300 yıllık geçmişe sahip sadece Adriyatik’in değil tüm Avrupa’nın en iyi korunmuş Romanesk- Gotik eserlerine ev sahipliği yapan Trogir’i geziyoruz. Bugünkü son durağımız Hırvatistan’ın meşhur liman kenti Split. Split turumuzda; Doğu Roma İmparatorluğundan kalan en iyi korunmuş eserlerden, canlı Akdeniz hayatının yaşandığı şehrin kalbi Diclotean Palace, sahil kafeleri ve restoranları ile Split’in en renkli bölgesi Riva, Akdeniz’in çamları ile kaplı orman, yürüyüş yapmak, bisiklete binmek ve temiz hava almak isteyenlerin bir numaralı adresi Marjan Tepesi, serbest zamanınızda harika şehir manzarasını seyredebileceğiniz St.Dominus's Çan Kulesi’ni gezerek Split şehir turumuzu tamamlıyoruz. Tur sonrası otelimize yerleşme, serbest zaman.
Kahvaltı sonrası Split limanından ferry ile yaklaşık 2 saatlik keyifli deniz yolcuğu sonrası tüm Hırvat adalarının en ünlüsü Hvar adasına hareket ediyoruz. Antik çağlara dayanan tarihi , güzel çakıllı plajları, Arnavut kaldırımlı sokakları, nefes kesici doğası ve doğal güzellikleriyle keşfedilme hazır Hvar adası sizi bekliyor. Hvar adası gezimiz sonrası feryy ile Split’e dönüş yapıyoruz. Split de serbest zaman otelimize dönüş.
Dalmaçya Kıyılarının birbirinden güzel sahil kasabalarını gezmeye devam ediyoruz. Bugünkü ilk durağımız Omis. Adriyatik Denizi ile Cetina Nehri’nin buluştuğu noktada konumlanmış kumlu plajları, koyları, sarp kayalıkları ve muhteşem denizi ile olağanüstü güzellikte sunan Omis, Bir sonraki durağımız Biokovo Dağı ve Adriyatik Denizi'nin mükemmel bir karışımı Makarska. Doğa bu bölgeye özellikle cömert davranmış ve Makarska’ya en çarpıcı özellikleri, uzun çakıllı plajları ve berrak denizi vermiştir. Makarska serbest zamanınızda eğer tenha bir yerde vakit geçirmekten hoşlanıyorsanız, kendi koyunuzu bulabilir ve Dalmaçya'nın güzelliğinin ve aromalarının tadını çıkarabilirsiniz. Eğer şehir havası sizin için önemliyse, restoranlar ve kafelerle dolu sahil şeridinde yürüyüşe çıkın. Eğer yemek sizi harekete geçiriyorsa, taze yakalanmış balık ve deniz ürünleri yemeklerini kaçırmayın. Makarska gezimiz sonrasıBosna Hersek e geçerek Meum da otelimize yerleşme
Sabah kahvaltısından sonra Dubrovnik’e hareket. Varşımızdan akşam uçak hareket saatine kadar Adriyatik’in incisi Dubrovnik keşfetmeye başlıyoruz. UNESCO Dünya Kültür Miras Listesi’nde yer alan en işlek caddesi Stradun, muhafızlarıyla ünlü Pile Kapısı, 1400′ler ve 1500′lerde veba gelecek korkusundan şehre her giren kişinin yıkanmasının şart olduğu Onofri Çeşmesi, Eski şehri yaklaşık 2 km’lik uzunluğu ve 25 metrelik yüksekliğiyle çevreleyen dünyaca ünlü Şehir Surları, Gotik ve Rönesans mimarisinin barok ilavelerle taçlandırıldığı en muhteşem örneklerden Rektör Sarayı, 1317‘den beri faaliyet gösteren, içerisinde kilise ve müzenin dışında eczanesi ile de ilgi çeken Franciscan Manastırı görülerek Dubrovnik turumuzu tamamlıyoruz. Turumuz sonrası serbest zaman. Arzu eden misafirlerimiz şehir surlarından Dubrovnik’i değişik açılardan gözlemleyebileceği kale gezisini yapabilir. Kısa ama oldukça zevkli teleferik yolculuğu yaparak manzara seyir tepesinden kuşbakışı Dubrovnik’i izleyebilir. Kale duvarının dışında kayalıkların üzerindeki muhteşem manzaralı cafe ve barlarda vakit geçirebilir, serbest zaman sonrası Dubrovnik Havalimanına hareket ve Bilet, bagaj ve pasaport işlemlerinin ardından, Türk Hava Yollarının TK 440 sefer sayılı uçuşu ile 20.45’te İstanbul’a hareket ve Türkiye yerel saati ile 23.45’de varış ve turumuzun sonu.
3* - 4*'lı Otellerde Konaklama
İlk yorumu siz yapın