Denizli'de Gezilecek Yerler
Tarihte birçok medeniyete ev sahipliği yapan Denizli, efsanelerde adı geçen mağaralarıyla, meşhur travertenleriyle, termal sularıyla hem kültür hem de sağlık turizmi açısından ülkemizin en önemli şehirlerinden biridir. Gelin hep birlikte görenleri kendine hayran bırakan güzellerine bir göz atalım.
Pamukkale Travertenleri
Denizli denince ilk akla gelen, adeta simgeleşmiş olan travertenler, UNESCO tarafından da tarihi miras olarak kayıtlara geçen bu yer her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlayan, Türkiye’nin en önemli turizm kaynaklarından biri. Doğal ve organik oluşumun içinde yürümek sizlere masalsı anılar yaratabilir hem de günlük yaşamın stresinden sizleri alıkoyabilir. Bu doğal sanat eserini ve şifa kaynağını mutlaka görmenizi öneririz.
Honaz Dağı Milli Parkı
Modern hayatından stresinden kaçmak için en iyi adreslerden biri Denizli’de. Akdeniz ikliminin görüldüğü milli parkta, jeolojik özelliğinden dolayı envaı çeşit bitki bulunuyor. 4 çeşit sürüngen 64 çeşit kuş bulunan Honaz Dağı 2.571 rakımla Ege bölgesini en yüksek noktası unvanına sahiptir. Honaz ilçe merkezinden ulaşım sağlanan alanın şelaleleri, dik yamaçları jeolojik özellikleri ve eşsiz peyzaj görünümüyle ilde dikkat çeken en önemli yerlerden biridir. İçinde bulunan konaklama imkanları, doğa yürüyüşleri ve kamp yapma gibi aktiviteler sunan milli parkı kesinlikle görmelisiniz.
Hierapolis Arkeoloji Müzesi
14.000 m2’lik bir alana sahip olan müze Denizli’de yer alıyor. Hierapolis Antik Kenti’nde yapılan çalışmalar sonucu elde edilen ve çevre kentlerden toplanan eserlere ev sahipliği yapıyor. 1984 yılında ziyarete açılan Hierapolis Arkeoloji Müzesi, zengin kaynağa sahip olup, Lahitler ve Heykeller Salonu, Küçük Eserler Salonu ve Hierapolis Tiyatrosu Buluntuları Salonu olmak üzere üç farklı salondan oluşuyor. Dünyanın pek çok yerinden gelen ziyaretçilerini adeta büyüleyen müzede Roma Dönemine ait eserler, heykeller, en çok ilgi gören salonu Lahitler ve Heykeller Salonu’nda ise Tyche, Dionysos, Pan, Asklepios, İsis Rahibesi, Demeter heykelleri ve o yöreye ait simgesel aile mezar taşları bulunuyor.
Laodikeia Antik Kenti
Merkeze 6 kilometre mesafede bulunan Helenistik kent, MÖ 3. Yüzyılın ortalarında Seleukos Kralı II. Antiokhos tarafından eşi Laodike adına kurulmuş. İçerisinde Anadolu’nun en büyük stadyumu, 4 hamam kompleksi, 2 tiyatrosu, 5 agorası, 2 anıtsal giriş kapısı, 5 nymphaeumu, Bouleuterionu, tapınaklar, Peristylli evleri, Latrina ve kiliseleri gibi önemli yapıları bulunduran antik kent 5 kilometrelik bir alanı kapsıyor. Hristiyanlık tarihinin en eski ve önemli yapılarından biri olmasıyla da bilinen hac kilisesi, MS 4. Yüzyıldan itibaren Kutsal Hac Merkezli olma özelliğiyle de oldukça dikkat çeken bir tarihe sahip. Dini ve tarihi kalıntılara merak salan turistlerin Denizli’deki ilk rotası diyebiliriz.
Yatağan Kefe Yaylası
2000 yılından bu yana iç turizme hizmet eden yaylada piknik alanları, restoranlar, kasap, market ve çeşitli spor alanları gibi imkanlar, konfor alanları bulunuyor. Ayrıca her yıl ağustos ayının ilk haftaları çeşitli etkinlikler yapılan yaylanın bol oksijenli oluşu, sakin ve ferah atmosferi çevredeki sosyal tesisleriyle her yıl yüzlerce ziyaretçisine keyifli vakitler geçirmesine olanak sağlıyor. Siz de hazır Denizli’ye gelmişken, Yatağan Kefe Yaylası’nda temiz hava eşliğinde taze çayınızı yudumlamak istemez misiniz?
Tripolis Antik Kenti
Denizli’nin Buldan sınırları içinde yer alan antik kent, merkeze 36 kilometrelik mesafede bulunuyor. Tripolis’in Lidyalılar zamanında kurulmasına karşın, bulunan kalıntılar özellik bakımından Roma ve Bizans dönemine ait mimari özellikleri taşıyor. Zamanla birçok deprem ve savaşa maruz kalan kent oldukça tahrip olmuş, Roma Devrindeki görkeminden ödün vermek zorunda kalmış. Yine de içerisinde bulunan Tripolis hamamı, Şehir Binası, Apsisli Yapı Kale ve Surlar ile yıllardır kendisini görmeye gelenleri doku ve yapılarıyla mest etmeye devam ediyor.
Keloğlan Mağarası
Denizli’nin Dodurga Kasabasında yer alan mağaranın fosil bir mağara türü olup uzunluğu yaklaşık 150 metre. Doğal turizm açısından oldukça önemli olan bu oluşumun içerisinde çok sayıda sarkıt, dikit, damlataşı ve çok sayıda doğal güzellik bulunuyor. Girişe kurulan yarasa kolonisi görenleri hem şaşkına uğratıyor hem de kendine hayran bırakıyor. İçerisi oldukça geniş ve ışıklandırılmış bir alan olup aynı zamanda da kamera sistemiyle de izleniyor. Hem konum olarak hem de manzara açısından gelenlerin oldukça memnun ayrıldığı bir nokta burası. Keloğlan Mağarası’nı görmeden Denizli’den ayrılmayın, bizden söylemesi!
Ağlayan Kaya Şelalesi
Diğer adıyla Yeşildere Şelalesi, Denizli’nin en eski ve en önemli doğal güzelliklerinden biridir. İsmini aldığı, ağlayan bir kayayı andıran görünümüyle, 40 yıl önce kurulan tesisiyle ziyaretçilerin hem göz zevkini hem de doğal ihtiyaçlarını karşılayan bir alan. Tesis içinde keyif kahvenizi içebilir, dilerseniz içerisinde üretilen alabalığın tadına bakabilirsiniz. Doğal güzellik ve sakinlikten yanaysanız, burası sizin için doğru adres.
.png)
